Dünya Ölüyor. Peki Sen Ne Yapabilirsin?

Dünya ısınıyor ve sera gazı emisyonu yani atmosferin ısınmasına neden olan gazlar, korkunç sonuçlarıyla ilgili onlarca yıl süren uyarılara rağmen hala artıyor. İyi haber eğer bugünden itibaren bu konuda farkındalık yaratıp bir şeyler yapabilirsek bu durumu azaltabiliriz. Aksi taktirde ne savaşlar, ne çöken ekonomiler nede aklınıza gelebilecek insan faktörlü olağanüstü hadiseler bu durumun karşısında sinek vızıltısı kıvamında kalacak. Çünkü Dünyamız 6. Yok Oluş’un içinde ve ölüyor!

Bu konu gerçek anlamda dünyanın en zengin kişilerinden kabile toplumlarında yaşayan insanlara kadar herkesi direk etkileyecek olmasından ötürü ülkeler üstü öneme sahip. Bu bağlamda dünya liderlerinin uygulamaya geçirmesi gereken politikaların yanı sıra bireysel olarak yapılması gerekenleri sizler için bir araya getirdim;

• Havayolu yerine tren, otobüs vs. tercih edin. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki havayolları bir ülke olsaydı, dünyanın ilk 10 sera gazı yayanlarından biri olurdu. Hatta dünyada bu konuya dikkat çekmek adına “flygskam” diye bir akım başlatıldı.
• Bireysel olarak bu konuda farkındalık kazanarak hem çocuklarınıza hem de çevrenize bu konunun önemini aktarın.
• Bireysel benzin vs. gibi fosil yakıtlı arabalarınız yerine elektrikli arabalar hatta benim yürekten arzum hiç onlara başvurmadan direk toplu taşıma araçları, bisiklet gibi araçların tercih edilmesi. Özellikle kısa mesafelerde lütfen yürüyün, hem sağlıklı hem de ekonomik.
• Yediğiniz içtiğiniz şeylere dikkat edin. Özellikle yapılan araştırma bulguları, et ve diğer hayvansal ürünlerin, yediğimiz ve içtiğimiz kalorilerin sadece beşte birini sağlamasına rağmen, gıda ile ilgili sera gazı emisyonlarının yarısından fazlasından sorumlu olduğunu gösterdi. Yediğiniz ve içtiğiniz şeyin iklim değişikliğine nasıl etkilediğini hesaplamak isterseniz buraya tıklayın.
• Yalıtıma dikkat edin. Kötü yalıtımlı evler duvarlar, çatılar ve pencerelerden büyük miktarda ısı kaybeder. Ayrıca düşük maliyetli önlemler, ev tipi ısıtma faturalarında önemli düşüşlere neden olabilir.
• Buzdolaplarını, çamaşır makinelerini ve diğer ev aletlerini alırken çevre dostu olmalarına dikkat edin.
• Evinizde ışığı yanan her elektronik aleti kullanılmadığı taktirde fişten çekin, kullanılmayan bilgisayar vs . gibi aletleri şarj halde bırakmayın.
• Ormanları korumak ve yeni ağaçlar dikmek, karbondioksitin havadan emilmesine katkıda bulunur. Bahçede, yollarda, parklarda ve halka açık bahçelerde ağaç dikmek için birçok fırsat var. Gerekli olduğu yerlerde izin alarak, gerekmediğinde direk olarak ağaç dikin.
• Çim vb. yetiştirmede sulamayı etkin yapın, kimyasal kullanmayın, biçerken benzin vs. ile çalışan aletler yerine motorsuz aletleri tercih edin.
• Çamaşır yıkarken daha soğuk ve kısa programları tercih edin. Çamaşırlarda zaman ve sıcaklığın azaltılmasının, uzun ürün ömrü ve enerji tasarrufunun yanı sıra çevreye daha az boya ve mikrofiber salınımı açısından önemli bir etkiye sahip olduğu yapılan bir çalışmada ortaya konulmuştur.
• İhtiyacınızdan fazla olan herhangi bir şeyi SATIN ALMAYIN. Çünkü tükettiğiniz her şeyin size gelene kadar doğaya zararı mutlaka vardır.
• Özellikle özel okullara çocuklarını gönderen ebeveynler, okul yönetimlerinden ders müfredatına iklim değişimi dersi eklemelerini sağlasın.
• Keşke yapabilseniz… Güneş ocakları kullanın. (Nedir bu diye merak edenler tıklasın)
• Evlerinizde, ofislerinizde, sitelerinizde geri dönüşüm hareketi başlatın ve yerel yönetimle işbirliği yaparak onlardan destek isteyin.
• Tarımla ilgilenen arkadaşlar okur mu bilmem ama artık toprağa kimyasal bulaştırmayın. Kısa süreli verim aldığınızı sandığınız günler maalesef artık yakında yok olacak. Çünkü toprağınız ölüyor ve bu olurken yakındaki su rezervlerine karışarak orada yaşayan habitat da yok oluyor.
• Denizleri, okyanusları kirletmeyin. Onlar ormanlardan da güçlü oksijen kaynağı.

Dünyayı kurtarmak bizim elimizde. Burada yazılanları bir kenara not alın ve uygulamaya çalışın, hazır henüz fırsatımız varken!

Şimdi aklınıza şu soru gelebilir “İyi de bunları sadece ben yaptıktan sonra ne işe yarayacak ki?”. Aslında, sadece sen değil. Sosyal bilimciler, bir kişi sürdürülebilirlik odaklı bir karar verdiğinde, diğer insanların da yaptığını bulmuşlar. ABD’li bir kafede Amerikalıların % 30’unun daha az et yemeye başladığı söylenen kullanıcılar, etsiz bir öğle yemeği sipariş etme olasılığının iki katına çıktığını gösteriyor. Bir anket çalışmasında, iklim değişikliği nedeniyle uçmayı bırakan birini tanıyan katılımcıların yarısının sonuç olarak daha az uçtuklarını bulmuş. Diğer yandan insanların evlerinde güneş panelleri olması durumunda başkalarını ikna etmelerinin %62 daha güçlü olduğunu gösterdiği çalışmalar var. Yani akranlarımızın ne yaptığını sürekli olarak değerlendiriyoruz ve inançlarımızı ve eylemlerimizi buna göre ayarlıyoruz. İnsanlar komşularının enerji tasarrufu gibi çevresel önlemler aldıklarını gördüklerinde, onlar gibi insanların da sürdürülebilirliğe değer verdiklerini ve harekete geçmek zorunda olduklarını hissederler.