Dümene Kimi Getireceğinize Dikkat Edin!

En akıllı insanları şirketler ve devletler o kadar kötü kullanıyorlar ki, böyle bir insanın ne hale düştüğünü tanımlayabilmek adına size bir hikaye anlatacağım.

“Bir gemide bütün gemicilerden daha güçlü kuvvetli gemi sahibi var ama kulağı az işitiyor, gözü az görüyor, denizcilikten de çok anlamıyor. Gemiciler de, gemiyi sen daha iyi kullanırsın, ben daha iyi kullanırım diye birbirine girmişler, ama hiçbiri kaptanlığın ne olduğunu bilmez ve bu işi ne zaman, kimden öğrendiklerini de söylemezler. Üstelik bu işin öğrenilecek bir yanı olmadığını söyleyecek kadar ileri giderler. Bu gemiciler gemi sahibinin etrafını alıyorlar, yalvarıp yakarıyorlar, dümeni bana ver diye. Her biri bir başka ağızdan sıkıştırıyor onu. Gemi sahibinin, geminin kumandasını kime verecek olsa, ötekiler onu öldürmeye ya da gemiden sürmeye kalkıyorlar. Kimler gemi sahibini sıkıştırır ya da kandırır, kendilerine kumandayı verdirirse, onları övgülere boğuyor, büyük denizci, eşsiz kaptan, usta gemici sayıyorlar. Kimler yardımı dokunmazsa, onları da bir işe yaramaz diye kötülüyorlar. Bu arada akıllarından bile geçmiyor ki, gerçek kaptan havayı, mevsimleri, göğü, yıldızları, rüzgarları, daha birçok şeyleri bilen gemiyi bunlarla yürüten adamdır. Gemicilerin kimini razı ederek, kimini ezerek başa geçen bu adamlar, ne gemiyi yürütme nede baş olma sanatının öğretimle, görgüyle edinebileceğine inanmazlar. Gemilerde böyle kargaşalıklar olunca, gerçek kaptanda, tayfalar tarafından dalgacı, geveze, işe yaramaz, kaçık olacak.”

Gerçek iş yapabilecek insanların şirketlerde, devlette durumunu anlamanız için bu örneği bir düşünmelisiniz. Çünkü şirketler ve devletler bu tür insanlara neden değer vermediklerini anlayabilirsiniz.

Bu sebeple asıl kaptanlık yapabilecek insanlar tayfalara yalvarıp kumandayı istemesi nasıl beklenmezse, yetkin insanlara da git insanların kapısını çal denemez. Nasıl ki hasta olunca hekimin kapısını çalıyorsak işin yürütülmesini isteyen herkes de yürütmesini bilene başvurmalıdır.

Bugün şirketlerin, devletlerin başında olanları bahsettiğimiz tayfalara, bu tayfaların işe yaramaz, dalgacı saydıkları insanları da gerçek kaptanlara benzetmekle yanılmayız sanırım.

Not: Bu hikaye yaklaşık 2.500 yıl önce Sokrates tarafından anlatılmış bir hikayedir.