Bill Clinton’un da danışmanlığını yapmış, İngiliz Kraliyet Ailesi bireylerinden, milletvekillerinden, profesyonel sporculardan, ünlü hekimlerden, ABD’deki büyük şirketlerin CEO’larından ve daha birçok çeşitli kesimlerden birçok danışanı bulunan Tony Robbins insanların sadece duygularını kontrol ettiklerinde aslında istediklerini ele geçirebilecekleri bize dikte etmekte.
Bir insana 100 dolarlık bir bilgisayarı değil, en iyi bilgisayarı veriyorsunuz. Sevgi veriyorsunuz, mutluluk veriyorsunuz. İhtiyaç duyduklarında yanlarındasınız. Ve bu insanlar çoğunlukla hayatlarının geri kalan kısmında tüm bu sevgi, eğitim, para ve özgeçmişle kalakalıyor, hayatlarını rehabilitasyonda geçiriyorlar. Ve bir de en en büyük acıları yaşamış psikolojik olarak, cinsel olarak, ruhsal olarak, duygusal olarak istismar edilmiş insanlarla karşılaşıyorsunuz ve her zaman olmasa da, çoğu kez topluma en çok katkı sağlayan insanlardan oluyorlar.
Yani, duygular yüzünden. Ve eğer doğru duyguyu bulabilirsek, kendimize her şeyi yaptırabiliriz. Üstesinden gelebiliriz. Eğer yeterince yaratıcıysanız, yeterince neşeliyseniz, yeterince eğlenceliyseniz, herkesi kendinize bağlayabilirsiniz.
Sizi uzun vadede şekillendiren dünyayı nasıl gördüğünüzdür. Dünyayı görüş biçiminiz süzgeçtir. Bizi şekillendiren bu. İnsanlara kararlar verdirten bu. Birini etkilemek istediğimizde, onları halihazırda neyi etkilediğini bilmemiz gerek.
Reklamlar